Skip to content

Bazen Bir Şeyleri Kaçırmak En İyisidir: FOMO’dan JOMO’ya

Bazen Bir Şeyleri Kaçırmak En İyisidir: FOMO'dan JOMO'ya

İçindekiler

Bazen Bir Şeyleri Kaçırmak En İyisidir: FOMO’dan JOMO’ya

Bir bildirim sesi, parmaklarınızın refleksle ekrana uzanması, yeni etkinlik, kaçırılmaması gereken fırsat ya da herkesin konuştuğu o film… Günümüzün dünyasını oluşturan gelişmeleri kaçırma korkusu, namıdiğer FOMO (Fear of Missing Out) tam da böyle sessizce hayatımıza sızdı. Ve çoğumuz fark etmeden onunla yaşamaya alıştık. Peki ya bazen gönüllü olarak olan bitenden kendini uzaklaştırmak daha iyiyse? İşte tam olarak bunu anlatan JOMO (Joy of Missing Out) diye bir kavram var. Hazırsanız, bir şeyleri kaçırma korkusundan kaçırmayı yaşamanın keyfine doğru yolculuğa birlikte çıkalım!

FOMO Nedir ve Neden Yaygınlaştı?

FOMO, yani gelişmeleri kaçırma endişesi, basitçe söylemek gerekirse yaşanan şeylerin dışında kalma hissini anlatır. Kaçırdığınızı düşündüğünüz şey etkinlik, trend, tatil, dizi, müzik, yatırım fırsatı ya da sadece bir grup arkadaşın eğlenmesi olabilir. Aslında bu duygusunun temelinde, “onlar bir şey yaşarken ben dışarıda kaldım” hissi yer alır.

Sosyal varlıklar olarak gruba ait olma, onaylanma ve dahil olma arzusu hepimizin içinde vardır. Ancak dijital çağla birlikte bu duygu hiç olmadığı kadar kolay ve sık tetiklenir hâle geldi. Sürekli akan bildirimler, durmaksızın yenilenen içerikler ve anlık haberler, sizi “mutlaka orada olmalıyım, ben de yer almalıyım” hissiyle çevreler. Böylece zihnimiz, gerçek ihtiyaçlarımızdan uzaklaşıp dış dünyanın hızına yetişmeye çalışırken tükenmeye başlar.

Sosyal Medyanın FOMO Üzerindeki Etkisi

Günümüzde sosyal medya, sürekli açık tuttuğunuz bir pencere gibi hayatınızın önemli parçasını temsil eder. Dünyanın dört yanından insanların neler yaptığını, kimlerle zaman geçirdiğini, nerelere gittiğini anlık olarak izleme imkânınız olur. Karşınıza çıkan içerikler ise çoğunlukla özenle seçilmiş, filtrelenmiş ve parlatılmış karelerden oluşur. Böylece başkalarının hayatlarının yalnızca en ışıltılı anlarına tanıklık edersiniz.

Bu durum zamanla kendi yaşantınıza farklı gözlerle bakmanıza neden olabilir. Gündelik hayatın sade ama gerçek anları size bir anda yetersiz gelmeye başlar. Evde içtiğiniz sade kahve, ekranınızdaki deniz manzaralı brunch paylaşımı karşısında anlamını yitirir. Sosyal medya, yalnızca FOMO’yu körüklemekle kalmaz, çoğu zaman günlük hayatın doğal akışını da değersizleştirir.

Bazen Bir Şeyleri Kaçırmak En İyisidir: FOMO'dan JOMO'ya

JOMO ile Tanışın: Bilinçli Yalnızlık ve Sakinlik

Bazen hiçbir yere yetişme telaşı olmadan bir sabaha uyanırsınız, telefon sessizde kalır ve bildirimler ertelenir. Bu huzur dolu anda aslında dışarıda ne olduğu değil, o an sizin için neyin iyi geldiği önem kazanır. İşte JOMO tam da bu hissi anlatır. Bir şeyleri kaçırmanın tadını çıkarma hali, aslında hayatın hızından bilinçli şekilde bir adım geri çekilmek demektir. Kendinize ve kendi zamanınıza değer verdiğiniz, dış dünyanın gürültüsünden uzaklaşıp içinizdeki sessizliği hissettiğiniz anlarda ortaya çıkar.

FOMO’nun aksine, JOMO size huzur ve tatmin getirir. Çünkü burada amaç her şeyi yaşamak değil, yaşadığınız anı gerçekten hissetmek ve keyfini Kalabalığın dışında kalmak artık yoksunluk değil, içsel rahatlama hâline gelir. İlla bir planın parçası olmanız gerekmeden bazen dışarıda akan her şeyden uzak durmak, kendi sesinizi duymanız veya içsel ritminizi yakalamanız için en iyi yoldur. Sonuçta da o telaşlı kalabalığın dışında kalmak artık size iyi gelen tercih olur. Çünkü her anı yakalamak zorunda olmadığınızı anladığınızda, yaşadığınız anlar daha kıymetli hâle gelir.

Bazen Bir Şeyleri Kaçırmak En İyisidir: FOMO'dan JOMO'ya

FOMO’yu Fark Etmek ve Dönüştürmek için İpuçları

FOMO, farkına varmadan hayatınıza sızar ve sessizce zihninizi meşgul etmeye başlar. Bu nedenle FOMO’yu dönüştürmenin ilk adımı onu fark ederek dönüştürme yolunda adım atmakla başlar. Dönüştürmek için yapmanız uygulamanız gereken ipuçları ise aslında çok basittir:

  • Dijital Detoks: Gün içinde telefon ve bilgisayarı bir kenara bırakmak, sosyal medyanın yarattığı FOMO’dan uzaklaşmak için harika bir yol olabilir. Bu kısa molalar, anı yaşamanıza ve gerçekten neye ihtiyacınız olduğunu fark etmenize yardımcı olur.
  • Sınırlar Belirlemek: Telefonunuzu kontrol etmek ya da e-postalara yanıt vermek için belirli zamanlar belirlemek sosyal medyada geçirdiğiniz vakti yönetmek konusunda yardımcıdır. Bu zamanlara sadık kalarak çevrimiçi olduğunuz vakitlerin süresini mümkün olduğu kadar minimum düzeyde tutma şansınız olur.
  • Şu Anda Olmak: Aktivitelere katılırken telefonunuzu kaldırarak anda tamamen mevcut olmak sizi dışınızda olan biten dünyayla değil, kendinizle ilgilenmeye iter. Böylece, sahip olduğunuz anın değerini fark etmek ve onun tadını çıkarmak sizin için çok daha mümkün hale gelir.
  • Önceliklerinizi Hatırlamak: Önceliklerinizle veya değerlerinizle uyumlu taahhütler seçmek sizi her durumda sınırları belirgin, neyden keyif aldığını bilen insana dönüştürür. Böylece sadece baskı hissettiğiniz veya bir şeyi kaçırabileceğiniz için önünüze gelen teklifleri kabul etmezsiniz.

JOMO’yu Günlük Hayata Entegre Etme Yolları

JOMO bir anda hayatınıza yerleşmez ama küçük alışkanlıklarla yavaş yavaş kendine yer bulur. Gündelik temponuzun içinde, kendi ritminizi dinlemeye başladığınızda onun etkilerini hissetme şansınız aynı oranda artar. Sonuçta da “kaçırıyor muyum?” sorusunun yerine, “şu an buradayım ve bu bana iyi geliyor” dediğiniz anların günden güne çoğaldığını hissedersiniz. Doğru şekilde yapıldığında, kişinin hayatına biraz JOMO eklemek, yaşam memnuniyetinde iyileşmeyle bağlantılıdır. JOMO’yu günlük hayata entegre etmenin birkaç basit yolunu bu listede bulabilirsiniz:

  • Hayır Deme Sanatının Gücü: Hayır demek zor olabilir, ancak JOMO’yu benimsemenin önemli parçasıdır. Hedefleriniz ya da ilkelerinizle uyumlu olmayan davetleri veya taahhütleri reddetmek kendinize alan açmanızı sağlar.
  • Kaliteli Anlar Yaratın: JOMO’yu benimsemenin en iyi yollarından biri, teknolojiden ve sürekli bilgi akışından adanmış kaliteli molalar vermektir. Bu zamanı, okumak, doğada vakit geçirmek veya hobi edinmek gibi size neşe getiren aktiviteler için değerlendirerek kendinize dönme, aynı zamanda geliştirme fırsatı bulursunuz.
  • Sosyal Medya Bildirimlerini Reddedin: Sosyal medya etkisi FOMO’yu en çok tetikleyen durumlardan biri olduğundan bildirimleri susturmak JOMO için önemli alan açar. Bu, sürekli olarak güncellemelerle bombardımana tutulmak yerine sosyal medyayı kendi şartlarınıza göre kontrol etmenizi sağlar.

Bazen Bir Şeyleri Kaçırmak En İyisidir: FOMO'dan JOMO'ya

Zihinsel Sağlık Açısından JOMO’nun Faydaları

Sürekli bir yerlere yetişmeye çalışmak, başkalarının hayatını izleyip kendi temponuzdan şüphe etmek, zamanla içten içe ruhunuzu ve mentalinizi yorar. JOMO ile bir şeyleri kaçırma telaşından uzaklaştığınızda zihniniz rahatlayarak düşünceleriniz oldukça sadeleşir. Sürekli tetikte olma hâli yerini yavaşlayan farkındalığa bırakır. Ne zaman dinleneceğinizi, ne zaman hızlanacağınızı daha iyi hissedersiniz.

Kendinize karşı daha şefkatli olur, kusursuz olmaya zorlamadan anı olduğu gibi kabul etmeyi öğrenirsiniz. JOMO sayesinde zihninizdeki gerginlik yavaş yavaş çözülür, stres seviyeniz düşerken, odaklanma beceriniz belirgin şekilde artar. Çünkü dış dünyanın hızlı akışına ara verdiğinizde, içinizde uzun süredir sessiz kalan sesi yeniden duymaya başlarsınız.

Kendi Zamanının Değerini Keşfetmek

Kendi zamanınızın kıymetini anlamak, belki de hayatınızdaki en derin farkındalıklardan birini temsil eder. Zamanınızı sadece saatler olarak değil, size iyi gelen anlar bütünü olarak görmeye başladığınızda, yaşamın kalitesi bambaşka boyuta taşınır. Kendi ihtiyaçlarınızı, sınırlarınızı ve gerçekten neye değer verdiğinizi keşfetmek, zaman yönetiminin çok ötesinde, kendinize verdiğiniz en anlamlı armağandır.

Kendi zamanınızı koruduğunuzda, o zaman diliminde yaptığınız her şey daha bilinçli, daha özenli ve daha tatmin edici olur. Böylece aceleyle yapılmış işler ya da “zorunlu” etkinlikler yerini, size mutluluk ve huzur getiren deneyimlere bırakır. Hayatın hızına ayak uydururken kendi zamanınızı ve huzurunuzu korumak istiyorsanız, Han Spaces Piyalepaşa’nın sunduğu sanal ofis çözümleri tam size göre. Daha esnek, verimli ve dengeli çalışma deneyimi için hemen Han Spaces Piyalepaşa’nın ofis çözümlerini tercih edin!

HAN’da yerinizi alın!

İşinizi bambaşka bir boyuta taşımak için sizi de HAN’a bekliyoruz.

İşinizi Büyütmek İçin İdeal Ortam

Coworking, farklı sektörlerden profesyonellerin ortak bir çalışma alanını paylaştığı, iş birliği ve ağ kurma fırsatları sunan modern bir çalışma düzenidir. Bu ortam, bireylerin ve küçük işletmelerin maliyetleri düşürmesine, esnek çalışma saatlerine sahip olmasına ve yaratıcı bir atmosferde çalışmalarına olanak tanır. Coworking alanları, genellikle yüksek hızlı internet, toplantı odaları ve sosyal etkinlikler gibi olanaklarla donatılmıştır.

Coworking, farklı sektörlerden profesyonellerin ortak bir çalışma alanını paylaştığı, iş birliği ve ağ kurma fırsatları sunan modern bir çalışma düzenidir. Bu ortam, bireylerin ve küçük işletmelerin maliyetleri düşürmesine, esnek çalışma saatlerine sahip olmasına ve yaratıcı bir atmosferde çalışmalarına olanak tanır. Coworking alanları, genellikle yüksek hızlı internet, toplantı odaları ve sosyal etkinlikler gibi olanaklarla donatılmıştır.

Bunları da sevebilirsin

HAN App

HAN APP ile sana en yakın HAN’a check in yap, etkinliklere katıl ya da toplantı odasına rezervasyon yap. HAN App ile hepsi senin elinde!

HAN Card

HANcıların ayrıcalık ve kolaylık dünyası! HAN’a giriş kartın, kredi kartın ve avantaj kulübü bir arada!